Kuzey Doğu Anadolu’da yer alan ve sırtını Çoruh Nehrine dayayan Bayburt’un tarihi M.Ö. 3.000’li yıllara kadar uzanmaktadır. Bizans kaynaklarında Payber/ Bayberd, Ermeni kaynaklarında Payberd, Arap kaynaklarında Babirt olarak geçen Bayburt, bugünkü adına 1930 yılında kavuşmuştur. Bayburt araç kiralama hizmetimiz ile en iyi fiyata aracınızı kiralayıp gezi turunuzun tadını çıkartabilirsiniz. İpek Yolu’nun geçtiği mevkilerden biri olması sebebiyle kent, ticari ve kültürel açıdan son derece önemli bir yerleşim noktasıdır. Kuzeyde Trabzon, batıda Gümüşhane, güneyde Erzincan ve kuzeydoğuda Rize illeriyle çevrelenmiş Bayburt, bugünkü il konumuna 1989 tarihinden itibaren kavuştu.
Bayburt’ta Gezilecek Tarihi Yerler
Bayburt’taki tarihi mekânlar şu şekildedir:
- Bayburt Kalesi: Kale, Karadeniz’i Basra Körfezi’yle birleştiren ticaret yolu üzerindedir. Çok defa onarım görmüş kalenin kim tarafından ve ne zaman yapıldığı hakkında ne yazık ki elimizde kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Yapının Ermenilere ait olduğu ileri sürülse de, Bağrat sülalesi zamanında kalenin varlığından söz edilmektedir. Özellikle kale, 1828 Osmanlı – Rus savaşında Ruslar tarafından büyük tahribata uğramıştır. Kaleye giriş ücretsizdir.
- Aydıntepe Yeraltı Şehri: Ülkemizin en önemli tarihi miraslarından biri olan Aydıntepe Yeraltı Şehri’nin geçmişi tam 3.000 yıl öncesine dayanmaktadır. Yapılan çalışmalar doğrultusunda Hristiyanlığın ilk dönemlerinde Romalıların eziyetinden kurtulmak amacıyla inşa edildiği düşünülmektedir. Hiçbir malzeme kullanılmadan, tamamı ile el işçiliğiyle oluşturulmuş bu saklı cennetin içerisinde havuz, mutfak, toplantı salonu gibi bölümler bulunmaktadır.
- Bayburt Ulu Cami: Şehrin tam kalbinde atan bu muhteşem cami, Selçuklu mimarisinin günümüze ulaşmayı başaran en nadide örneklerinden biri. Cami ne yazık ki tam anlamıyla günümüze ulaşamamış olsa da Selçuklu mimarisinin detaylarını gözlemlememiz açısından önemli bir yere sahip. Selçuklu Sultanı 2. Gıyasettin Mesud zamanında 1282- 1298 yılları arasında yapılan cami, son olarak 1967 yılında bir restore çalışmasından geçmiştir. Bu sebeple orijinal minber ve mihrap günümüze ulaşamamıştır.
Bayburt’ta Gezilecek Doğal Güzellikler
Bayburt’taki doğa harikaları şu şekildedir:
- Helva Köyü Buz Mağarası: Şehir merkezine aşağı yukarı 33 kilometrelik bir mesafede yer alan Helva Köyü Buz Mağarası, içinde oluşan sarkıt ve dikitlerle büyüleyici bir manzara sunmaktadır. Bu soğukluğu fırsat bilen köylüler tarafından eskiden mağara soğuk hava deposu olarak kullanılıyordu.
- Çımağıl Mağarası: Şehre 35 kilometrelik mesafede yer alan sarkıt, dikit, su birikintileri ve mağara çiçekleriyle süslü olan bu doğal oluşum, traverten basamakları ve doğal yapısıyla tıpkı karlar diyarını andırıyor. Mağaranın batıya uzanan kolu Kremalı Oda’ya, kuzeye doğru uzanan kolu Hayaletler Odası’na ve aynı odanın uzantısı olan Mavi Oda’ya çıkmaktadır.
- Soğanlı Geçidi: Dünyanın en tehlikeli yollarından biri olan Soğanlı Geçidi, ismini bulunduğu Soğanlı Dağı’ndan almaktadır. Virajlı yollarıyla ünlü geçit bir rivayete göre, 1916- 1917 yılında Ruslar tarafından Türk askerlerine yapılmıştır. Cesaret isteyen bir yol düzeninde olduğundan dolayı özellikle ekstrem spor severler tarafından sıklıkla gidilmektedir.
Bayburt’un Meşhur Yemekleri
Bayburt’un yöresel yemekleri nelerdir? Sizler için sıraladık:
- Kesme Çorbası: Bayburt’un yöresel lezzetlerinden Kesme Çorbası, bir ara öğünden ziyade ana öğün olarak tüketilmektedir. Hamurun açılıp erişte tarzı ince ince kesilmesiyle elde edilen markaların, soğan ve mercimekle harmanlanmasıyla oluşturuluyor.
- Kara Pancar Yemeği: Bayburt üslü ince kıyılmış soğanların yağda kavrulmasıyla ve etlerin pişirilmesiyle yapılan bu lezzetli yemek, yeşil mercimek ve bulgur kombiniyle servise sunulmaktadır.
- Galacoş Yemeği: İçerisinde bol mercimek, et ve soğanın yer aldığı bu yöresel lezzet servis tabağına bayat ekmeklerin dizilmesiyle başlanıyor. Daha sıra mercimek harcı, yoğurt ve tereyağı sosuyla tamamlanıyor.
Bayburt’a Gidince Mutlaka Yapılacaklar
Bayburt’tan yapmadan dönmemeniz gerekenler şu şekildedir:
- Aydıntepe Yeraltı Şehri’ni, Bayburt Kalesi’ni, Çımağıl Mağarası’nı, Sarıkayalar Şelalesi’ni ve Ulu Cami’yi görmeden, Aslan Dağı’nda piknik yapmadan, ekşi lahana, kesme çorba ve Galaçoş yemeğini dönmeden, Çoruh Nehri’nde rafting yapmadan dönmeyin!
