Ülkemizin Doğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan Bitlis; güneyden Siirt, kuzeyden Ağrı, batıdan Muş ve doğudan Van Gölü’yle çevrilidir. Neolitik Çağ dediğimiz Tunç Çağı’na kadar uzanan tarihiyle şehrin yazılı tarih öncesi kaynakları oldukça kısıtlıdır; bunun sebebi bölgede tam anlamıyla bir arkeolojik kazının yapılmamasıdır. Bitlis gezi turunuzda araç kiralama taleplerinizle ilgili en iyi fiyat garantisi ile bitlis oto kiralama hizmetimizden faydalanabilirsiniz.Güneydoğu Torosların arasında, Bitlis Çayı’nın açtığı derin bir vadide kurulan şehir, tarih boyunca farklı şekillerde adlandırılmıştır. Adeta bir açık hava müzesini andıran kent, 25 Aralık 1935 tarihinde alınan kararnameyle il olmuştur.
Bitlis’te Gezilecek Tarihi Yerler
Bitlis’teki tarihi mekânlar şu şekildedir:
- Bitlis Kalesi: Büyük İskender’in komutanlarından Badlis tarafından M.Ö. 312 yılında yaptırılan kale, iki derenin ortasındaki sarp kayalıklara konumlandırılmıştır. Yaklaşık 2800 metre uzunluğundaki bu tarihi şölenin içeresinde; han sarayı, cami ve 300 barınak yer almaktadır. Kanuni zamanında Osmanlı topraklarına katılan kale 1916 yılında 5 ay Rusların işgali altında kalmış; 1916 yılında tekrar geri alınmıştır. Kaleye giriş
- Ulu Cami: Şehrin en meşhur camisi olan Ulu cami, içinde yer alan kitabesine göre Selçuklu sultanı Tuğrul Bey’e bağlı Mervanilerden Ebul Muzaffer Muhammed tarafından 1150 yılında inşa edilmiştir. Şehir merkezinin göbeğinde yer alan bu tarihi yapı, Rus işgali sırasında oldukça fazla zarar görmüştür.
- Ahlat Selçuklu Mezarlığı: Bitlis’in Ahlat ilçesinde yer alan bu büyüleyici detaylarla örülmüş Selçuklu mezarlığı, boyları 4,5 metreye kadar ulaşan Ahlat Mezar Taşları’na ev sahipliği yapıyor. Bir açık hava müzesi niteliğindeki yapıdaki mezarların sayıları 8.000 civarlarındadır. Dünyanın en büyük Türk – İslam Mezarlığı olan bu tarihi değer, Anadolu’nun Orhun Abideleri olarak da adlandırılmaktadır. Selçuklu Dönemi motiflerin en ince detaylarına şahitlik edebileceğiniz Ahlat Selçuklu Mezarlığı’na giriş ücretsizdir.
Bitlis’te Gezilecek Doğal Güzellikler
Bitlis’teki doğa harikaları şu şekildedir:
- Nemrut Krater Gölü: Dünyanın ikinci, ülkemizin en büyük krater gölü olan Nemrut Krater Gölü; Bitlis’in Tatvan ilçesinde yer alıyor. Nemrut Dağı’nın dördüncü zaman patlamasıyla oluşan göl adını Babil İmparatoru Nemrut’tan almıştır. 2250 rakımlık bir alanda oluşan göl, kar ve kaynak sularıyla beslenmektedir. Nemrut Gölü çevresinde hayvancılık faaliyetleri oldukça yaygındır.
- Nemrut Dağı: Tatvan ilçesinde yükselen bu muazzam oluşum, Adıyaman’da yer alan Nemrut Dağı ile sık sık karıştırılmaktadır. Ancak Tatvan ilçesinde yer alan bu dağ, aktif bir yanardağ olup yüksekliği 2.948 metreye kadar ulaşmaktadır. En son 1452 yılında patlama gösteren dağ bu tarihten günümüze herhangi bir patlama yaşamamıştır. Dağ sporları için son derece elverişli olduğundan dolayı birçok kayak pistleri dağ etrafında konumlandırılmıştır.
- Süphan Dağı: Ülkemizin en büyük üçüncü doruğuna sahip olan Süphan Dağı, doğanın bize sunduğu nadide eserlerden biridir. Son püskürtmesini M.Ö.8050 yılında gerçekleştirdiğinden dolayı “Sönmüş Dağ” olarak tabir edilse de bilim adamları bu faaliyetlerin tekrar aktifleşip aktifleşmeyeceğinin tam anlamıyla bilinemeyeceğini söylemektedirler. Ahlat ilçe sınırlarında yer alan dağ, özellikle Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında tırmanışa elverişlidir.
Bitlis’in Meşhur Yemekleri
Bitlis’in yöresel yemekleri nelerdir? Sizler için sıraladık:
- Corti Aşı: Bitlis mutfağında sıkça adını duyduğumuz bölgeye has bu lezzet; büyük bir tencerede kemikli et ve buğday karışımının pişirilmesiyle oluşmaktadır. Corti Aşı, genellikle akşam yemeklerinde tercih edilmektedir.
- Büryan Kebabı: Bitlis ve Siirt’in nam salmış et yemeklerinden biri olan Büryan, özellikle Ramazan aylarında yöre halkının sofralarında başköşeyi alıyor. Kuzu etinden hazırlanan yemek tandır ekmeğini üzerine konularak afiyetle tüketiliyor.
- Bitlis Köftesi: Şehrin ismiyle müsemma Bitlis Köftesi, bir nevi içli köfteye benzemektedir. Has baharatlarla ve ince köftelik bulgularla hazırlanan bu tat, haşlama usulüyle pişiriliyor.
Bitlis’ten yapmadan dönmemeniz gerekenler:
- Doğa mimarisinin en can alıcı örneklerinden Nemrut Dağı ve Nemrut Krater Gölü’nü ziyaret etmeden, Ahlat Selçuklu Mezarlığı’ndaki tarihi mezarları incelemeden, Bitlis büryan kebap ve köftesini yemeden dönmeyin!
