TÜRKİYEYİ KEŞFET
Çamlıhemşin Gezi Rehberi

Doğu Rize’nin 11 ilçesinden biri olan Çamlıhemşin’in eski adı Vicealtı’dır. Cumhuriyet’in ilanından sonra 1922 yılında karakol üssü olarak kullanılan ve 1957 yılında ilçe olan belde, toplam 885 metrekarelik bir alanda temellendirilmiştir. Karadeniz’e herhangi bir sınırı bulunmayan ilçenin güney cephesi 4.000 metreye uzanan rakıma sahip Kaçkar Dağları ile çevrelenmiştir. Rize’nin ilçeleri arasında nüfus itibariyle en az popülasyona sahip ilçelerden biridir.
Çamlıhemşin’de Gezilecek Tarihi Yerler
Çamlıhemşin’deki tarihi mekânlar şu şekildedir:
- Zil Kalesi: Çamlıhemşin ilçe merkezine 15 kilometrelik uzaklıkta yer alan Fırtına Deresi’nin batı yamaçlarında yer alan kale deniz seviyesinden 750 metre yükseklikte yer almaktadır. Kale; dış ve orta surlar ile iç kaleden meydana gelmektedir. Sekiz burç ve bir gözetleme kulesinden oluşan yapıya giriş ücreti 3 TL gibi cüzi bir miktardır.
- Şenyuva Köprüsü: Çamlıhemşin’in Şenyuva köyü sınırlarında yer alan köprü Fırtına Deresi’nin üzerinde yer almaktadır. 40 metre uzunluğa sahip köprünün yapım yılı 1969 yılı olarak bilinmektedir. Yörenin en eski yapılarından biri olan köprü, yuvarlak kemerli ve tek gözlü olarak inşa edilmiştir. 20 metre yüksekliğe sahip köprünün kesme ve moloz taş malzemesiyle inşa edilmiştir. Çinçiva Köprüsü olarak da isimlendirilen köprünü kitabesi 1946 yılında meydana gelen selde kaybolmuştur.
- Mikron Köprüsü: 41 metre uzunluğa sahip bölgedeki bir diğer köprü olan Mikron Köprüsü, Aşağışimşirli köyüne oldukça yakın bir konumda yer almaktadır. Osmanlı dönemi yapımı olan köprü, Fırtına Deresi üzerinde yer almaktadır. Köprü ayaklıkları bölge genelinde yaşanan sel tehlikesine karşı geniş bir açıda tutulmuştur. 1998 yılında köprü orijinal planına sadık kalarak onarım sürecinden geçmiştir.

Çamlıhemşin’deki Gezilecek Doğal Güzellikler
Çamlıhemşin’deki doğa harikaları şu şekildedir:
- Palovit Şelalesi: Rize bölgesinde en yüksek debiye sahip şelalelerden biri olan Palovit Şelalesi, Kaçkar Dağları Milli Parkı’nda yer almaktadır. Gür ormanlarla çevrili bir alanda yer alan şelalenin yüksekliği 15 metreye kadar ulaşmaktadır. Şelale suları Şenyuva köprüsü yakınlarındaki Fırtına Deresi’ne karışmaktadır. Yeşilin her tonuna şahit olma şansı sunan bu şelaleye giriş için herhangi bir ücret talep edilmemektedir.
- Ayder Yaylası: İsmine az çok aşina olduğumuz Ayder Yaylası, adeta Rize’yle özdeşlemiş bir tabi güzelliktir. Ülke genelinde de önemli bir turizm merkezi olan yayla, Çamlıhemşin’in 19 kilometre güneydoğusunda yer almaktadır. 1350 metre rakıma sahip yayla, kayın ve ladin ağaçlarına ev sahipliği yapmaktadır. Yemyeşil bitki örtüsü ve tarihi Hemşin evleriyle tıpkı bir açık hava müzesini anımsatan yaylaya ilk yerleşimin 13. yüzyıla kadar uzandığı bilinmektedir. 1994 yılında milli park ilan edilen yaylaya araçlar ücretli olarak giriş yapmaktadır.
- Çat Vadisi: Zengin faunası, endemik bitki çeşitliliğiyle Rize’nin nadide güzelliklerinden biri olan Çat Vadisi, Çamlıhemşin’e bağlı olup ilçeye 28 kilometre uzaklıkta yer almaktadır. Vadinin Karadeniz’in sarp dağlarıyla çevrilidir. Günümüzde binlerce turisti ağırlayan vadi, Hemşin ve Elevit göllerinin kesişim noktasında yer almaktadır. Muazzam doğa manzarasına canlı şahit olma imkânı tanıyan vadinin içerisinde birçok kamp alanı yer almaktadır.
Çamlıhemşin’in Meşhur Yemekleri
Çamlıhemşin’in yöresel yemekleri nelerdir? Sizler için sıraladık:
- Korkoto Çorbası: Yöre halkının sıklıkla sofralarını donatan ve ana malzemesi mısırdan yapılan bu çorba, görünüm itibariyle ayran aşı çorbasını anımsatmaktadır.
- Lahana Haşlaması: Karadeniz mutfağında en fazla tercih edilen biri olan lahananın ön plana çıktığı bu tadın ana malzemesi fasulye ve lahanada oluşmaktadır.
- Hamsili Pilav: Karadeniz Bölgesi’nin ortak lezzetlerinde biri olan ve yöre genelinde de sıklıkla tercih edilen bu tat, bölgenin en lezzetli yemeklerinden biridir. Tereyağlı pilavı hamsiyle buluşturan bu yöresel lezzeti mutlaka denemelisiniz.
Çamlıhemşin’e Gidince Mutlaka Yapılacaklar
Çamlıhemşin’den yapmadan dönmemeniz gerekenler şu şekildedir:
- Zil Kalesi’ni görmeden, Şenyuva Köprüsü’nden geçmeden, meşhur Ayder Yaylası’na uğramadan, Çat Vadisi’nin doğal güzelliklerine şahit olmadan ve bölgenin yöresel yemekleri tatmadan dönmeyin!