araç kiralama
TÜRKİYEYİ KEŞFET

Fethiye Gezi Rehberi

Muğla’nın 13 ilçesinden biri olan Fethiye, denizin maviyle kucaklaştığı, doğanın kalbinde atan bir ilçe. İlçe genelinde ilk yerleşim yeri kalıntılarına M.Ö. 3000’li yıllarda kurulan Telmessos Antik Kenti’nde rastlıyoruz. Eski adı “Meğri” olan bölgenin, bu adının Rumların uzak diyar anlamına gelen “Makri” kelimesinden türediği öngörülmektedir. Muğla’nın en büyük yüzölçümüne sahip olan ilçe, kronolojik tarih sıralamasında pek çok medeniyete kol kanat germiştir.

Tlos Antik Kenti

Fethiye’de Gezilecek Tarihi Yerler

Fethiye’deki tarihi mekânlar şu şekildedir:

  • Tlos Antik Kenti: Likya uygarlığının en önemli yerleşim bölgelerinden biri olan Tlos Antik Kenti, Fethiye ilçesine 42 kilometre uzaklıktaki Yaka köyü sınırlarında yer almaktadır. Kuruluş serüveni 11 bin yıl öncesine dayanan kent, Kanatlı Pegasus’un hüküm sürdüğü topraklar olarak da bilinmektedir. Akdeniz’in mükemmel manzarasına şahitlik edebileceğiniz yamaçlarıyla UNESCO Dünya Mirasları Listesi’nde yer alan antik kente giriş 10 TL’dir.
  • Telmessos Antik Kenti: Ayak izlerinin toprakla karıştığı, Fethiye tarihi serüvenini fitilleyen ilk yerleşim yeri Telmessos Antik Kenti’dir. Fethiye’deki ilk yerleşim bölgesi olan kentin tarihi MÖ.3.000’li yıllara kadar uzanmaktadır. Antik dönemden itibaren baş gösteren doğal afetler ne yazık ki kentin izlerini silmeyi başarmış olsa da kalıntıların temelleri günümüze ulaşmayı başarmıştır. Ayrıca kentin içerisinde bir de antik tiyatro yer almaktadır. Kente giriş ücreti kişi başı 7 TL’dir.
  • Fethiye Arkeoloji Müzesi: Bir diğer deyişle  “antik kent cenneti” olarak da tanımlayabileceğimiz Fethiye’nin kalıntılarını gün yüzüne çıkaran müze, ilk olarak 1962 yılında inşa edilmiştir. 1967 yılında mevcut binanın yapımına başlanmış ve 1982 yılında tamamlanmıştır. M.Ö.300’li yıllardan Bizans döneminin sonuna kadar eserlerin sergilendiği müzedeki “Kumrulu Genç Kız Heykeli” müzenin önemli ikonik yapılarından biridir. Siz de tarihi uygarlıkların detaylarına göz gezdirmek isterseniz ücretsiz bir şekilde müzeye giriş sağlayabilirsiniz.
Kelebekler Vadisi

Fethiye’de Gezilecek Doğal Güzellikler

Fethiye’deki doğa harikaları şu şekildedir:

  • Saklıkent Kanyonu Milli Parkı: İlçe merkezine 45 kilometrelik bir uzaklıkta yer alan Saklıkent Kanyonu Milli Parkı, özellikle adrenalin tutkunları için mest edici bir alternatif olarak karşımıza çıkıyor. Milli park, trekking, rafting ve doğa yürüyüşleri için elverişli bir alanda yer alıyor. Kanyona giriş yetişkinler için 9 TL, öğrenciler için ise 4,5 TL’dir.
  • Gizlikent Şelalesi: Saklıkent’e ortalama 500 metrelik uzaklıkta yer alan Gizlikent Şelalesi, uzun ve zorlu bir patika sonrası varış sağlamaktadır. Fethiye ilçe merkezine 47 kilometrelik bir konumdan temellenen bu doğa şaheseri, kışın ve bahar aylarında görülmeye değer bir manzara sergiliyor. Tabiatın her tonuna şahitlik edeceğiniz şelaleye giriş ücreti ise 5 TL gibi cüzi bir miktardır.
  • Kelebekler Vadisi: Ülke genelinde de şanı yürüyen bu bölgenin ismi bünyesinde barındırdığı rengârenk kelebek türlerinden gelmektir. Sahip olduğu endemik türler sebebiyle 1995 yılında 1.derece doğal sit alanı ilan edilen bölgeye tekne turları aracılığıyla da ulaşım sağlayabiliyorsunuz. Vadiye vardığınız andan itibaren ister bungalov evlerinde konaklayın, isterseniz de çadırınızı kurup doğayla bütünleşin; tercih size kalmış. Vadiye giriş ücreti ise kişi başı 17,50 TL’dir.

Fethiye’nin Meşhur Yemekleri

Fethiye’nin yöresel yemekleri nelerdir? Sizler için sıraladık:

  • Ölemeç Çorbası: İnce ince kıyılan soğanların hamur topaklarıyla birleştirildiği bu yöresel lezzet bölge genelinde başlangıç yemeği olarak tercih edilmektir.
  • Leğen Böreği: Kuşbaşı doğranan etlerin kısa ateşte pişirilmesiyle ortaya çıkan bu enfes lezzet, tekrar tekrar yemek isteyeceğiniz bir tada sahip.
  • Babadağ keşkeği: İyice dövülen döğmenin kuzu etiyle harmanlanmasından oluşturulan lezzet, bölge genelinde özellikle düğün tarzı özel günlerde çokça tercih edilmektedir.

Fethiye’ye Gidince Mutlaka Yapılacaklar

Fethiye’den yapmadan dönmemeniz gerekenler şu şekildedir:

  • Saklıkent’in buz gibi suyunda yürümeden, Kelebekler Vadisi’nin doğal güzelliğine yakından şahit olmadan, mübadele döneminden kalan Rum evlerinin bulunduğu Kayaköy’e uğramadan, başta Telmessos Antik Kenti olmak üzere antik kentlerini gezmeden dönmeyin!

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı