İskenderun Gezi Rehberi

Hatay’ın en büyük ikinci ilçesi olan İskenderun, ülkemizin en büyük limanlarından birine sahiptir. İlçedeki ilk iskân emareleri antik çağ öncesine kadar uzanmaktadır. MÖ. 333 yılında Büyük İskender’in kazandığı zaferler kurulan ilçenin o zamanlardaki adı Alexandreia’dır. 4. yüzyıldan itibaren “Küçük İskenderiye” olarak da anılan ilçenin doğusu Amanos dağları, güneydoğusu Belen ve batısı Akdeniz ile çevrilidir. Ülkemizin önemli liman bölgelerinden biri olan ilçe, Hatay il merkezine ortalama 60 kilometrelik bir uzaklıkta yer almaktadır. İskenderun 1990 yılında ilçe statüsüne kavuşmuştur.
İskenderun’da Gezilecek Tarihi Yerler
İskenderun’daki tarihi mekânlar şu şekildedir:
- Payas Kalesi(Cin Kule): Sokullu Mehmet Paşa külliyesinin batı cephesinde yer alan kale, kıyıdan 700 metre uzaklıkta yer almaktadır. Etrafı hendeklerle çevrilmiş kale, Cenevizliler tarafından inşa edilmiştir. Haçlı Seferleri sırasında Kudüs’e yol alan hacıların bir nevi güvenliğini sağlamak amacıyla kurulmuştur. Daha sonra Osmanlı hâkimiyeti altına alınan kalenin onarılamayacak derecede tahribata uğraması sebebiyle, tekrar inşa edilmiştir. Giriş ücretsizdir.
- Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi: Osmanlı mimari detaylarının en güzel örneklerinden biri olan külliye, 1574 yılında Sokullu Mehmet Paşa’nın talimatıyla Mimar Sinan’a yaptırılmıştır. İçerisinde; pazar yeri, cami, çeşme, medrese, köprü ve hamam yer alan külliye oldukça geniş bir alan üzerinde temellendirilmiştir. Doğu Akdeniz’in önemli kara ve deniz yolları üzerinde yer alan külliye, çapraz tonozlu bir yapıdadır.
- İskenderun Deniz Müzesi: İskenderun ilçesinin ilk ve tek müzesi olan İskenderun Deniz Müzesi, ülkemizin de 3. Deniz Müzesi konumundadır. Türk Deniz Harp Akademi’sinin tarihi eserlerinin sergilendiği müze, 1930 yılında özel konut olarak inşa edilmişse de 1942 yılında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından satın alınarak 2008 yılında müzeye dönüştürüldü. Giriş yetişkinler için 7,5 TL, öğrenciler için ise ücretsizdir.
İskenderun’da Gezilecek Doğal Güzellikler
İskenderun’daki doğa harikaları şu şekildedir:
- Meryem Ana Havuzu: Arsuz’un Hacılar Köyü’ne oldukça yakın bir konumda yer alan Meryem Ana Havuzu, diğer adıyla Seydi, rivayetleriyle ünlüdür. En meşhur rivayete göre Meryem Ana Kudus üzerinden çıktığı bir yolculukta burada durarak suya girer. Oruçlu olan Meryem Ana gölde bir balık bulur ve pişirir. Bu rivayetlerden dolayı gölet çevresinde her yıl 14 Ağustos ayında kutlamalar düzenlenir.
- Soğukoluk Yaylası: İskenderun ve Belen ilçeleri arasında yer alan bu tabii güzellik, 1920 ila 1930 yılları arasında Ortadoğu’nun en gözde yaylasıydı. Bir zamanlar kötü bir üne sahip olan bölge adı daha sonra Güzelyayla olarak değiştirilmiştir. Özellikle Hatay’ın yoğun sıcağından bunalan yöre halkı tarafından serinlemek amacıyla mesken tutulan yayla, İskenderun’un simgesel noktalarından biridir.
- Payas Damlataş Mağarası: Amanos Dağları’nı çevreleyen Sincan köyünde yer alan bu doğal mühendislik eseri, 120 milyon yıllık bir zaman süreciyle oluşmuştur. S şeklinde yatay bir konumda duran mağaranın içerisinde farklı yükseklikte 4 salon bulunmaktadır. Karstik bir oluşum olan mağaranın içerisi merdivenlerle döşenmiş ve ışıklandırılmıştır. 95 metre bir uzunluğa sahip bu mağara, 2004-2005 yıllarında keşfedilmiştir.

İskenderun’un Meşhur Yemekleri
İskenderun’un yöresel yemekleri nelerdir? Sizler için sıraladık:
- Sürk: Bölgenin zeytini kadar sürk peyniri de oldukça meşhurdur. Küflüçökelek olarak da adlandırılan bu lezzetin ham maddesi; ot ve baharatlarla yoğurulan çökelek peynirinden oluşmaktadır.
- Oruk (İçli Köfte): Bir nevi içli köftenin Hatay versiyonu olarak da nitelendirebileceğimiz bu tat, yöre halkı tarafından en çok tüketilen lezzetlerin başında geliyor.
- İskenderun Döneri: Ülkemizde dillerden dile nam salmış bir lezzet ola namıdiğer Özel Soslu Hatay Döneri, Türkiye’de özellikle dükkân tabelalarından aşina olduğumuz bir isim. Bol lavaş ekmeğinin arasında hayat bulan özel tavuk eti ve sosuyla dört dörtlük bir lezzet sunuyor.
İskenderun’a Gidince Mutlaka Yapılacaklar
İskenderun’da yapmadan dönmemeniz gerekenler şunlardır:
- Payas Kalesi’ni gezmeden, Sokullu Mehmet Paşa külleyesini dolaşmadan, Payas Damlataş Mağarası’nın tabii oluşumuna şahitlik etmeden, Soğukoluk yaylasında serinlemeden ve İskenderun Döneri yemeden dönmeyin!