Konyaaltı Gezi Rehberi

Antalya’nın batı ucunda yer alan Konyaaltı, aynı adı taşıyan plajlarıyla ünlü bir ilçedir. Antalya’nın falezler üzerinde yer almasından dolayı “Koyaltı” olarak adlandırılmış ancak zamanla halk dilinde Konyaaltı olarak yer etmiştir. Kronolojik tarih sahnesine göre bölge, Likya sınırları içerisinde yer almaktadır. Antalya’nın en gözde şehirlerinden biri olarak ön plana çıkan Konyaaltı; Murat paşa, Kepez, Dumlupınar bulvarı ve Çakırlar yolu ile çevrelenmiştir. Yaz turizmi açısından ülkemizin önemli rotalarından birini oluşturan belde, 2008 yılı itibariyle ilçe statüsüne kavuşmuştur.

Konyaaltı’da Gezilecek Tarihi Yerler
Konyaaltı’daki tarihi mekânlar şu şekildedir:
- Hadrian Kapısı (Üç Kapılar): İmparator Hadrianus’un Antalya topraklarına ayak basmasıyla MS. 130 yılında yaptırılan yapı, Konyaaltı plajının 8,7 kilometre doğusunda yer almaktadır. İmparator onuruna inşa edilen yapı üç gözlü bir yapı olduğundan dolayı Üç Kapılar adını almıştır. Yuvarlak kemerli bu 3 adet kapısı ve harikulade kabartmalarıyla bu tarihi yapıya giriş için herhangi bir ücret talep edilmemektedir.
- Roma Hamamı: Konyaaltı ilçesinin en eski tarihi yapılarından biri olarak karşımıza çıkan bu hamam, MS.3.yüzyılda inşa edilmiştir; ancak 6. yüzyılda çıkan yangın sonucu oldukça hasar gören hamam yıkılarak tekrar yapılmıştır. Hamamın moloz taşlarla donatılmış kısmı sağlam olarak kalmayı başarmış; duvarları da mermer plakalarla süslenmiştir. Etrafı şu an çitlerle koruma altına alınan hamama giriş için herhangi bir ücret talep edilmemektedir.
- Antalya Müzesi: Antik eser cenneti Antalya’nın tarihi eserlerini korumak amacıyla açılan müze, 30 bin karelik alanda ziyaretçilerini ağırlamaktadır. 1. Dünya Savaşı sırasında antik eserlerin düşman işgaline karşı korunması dolayısıyla kurulan müze, 1988 yılında Avrupa Konseyi Yılın Müzesi ödülünü almıştır. 14 sergi salonu, çocuk bölümü be açık hava galeri bölümlerinden oluşan müzede, Paleolitik dönemden Roma dönemine kadar uzanan eserler sergilenmektedir. Müzeye giriş ücreti ise kişi başı 45 TL’dir.
Konyaaltı’ndaki Gezilecek Doğal Güzellikler
Konyaaltı’ndaki doğa harikaları şu şekildedir:
- Geyikbayırı Mağarası: 6,5 metre derinliğiyle deyim yerindeyse gizemli bir karanlığın ışığı olan bu mağara, Geyikbayırı köyünde yer alıyor. Köye giriş yaptığınız andan itibaren ortalama 5 dakikalık bir süre zarfında mağaraya ulaşım sağlayabilirsiniz. Toplam 120 metre uzunluğa sahip mağaranın yaz aylarında serin bir atmosfere sahip olduğunu söyleyebiliriz.
- Konyaaltı Plajı: Lara plajı ile birlikte Antalya’nın en önemli plajlarından biri olan Konyaaltı Plajı, yaklaşık 7 kilometrelik bir alanda yayılmıştır. Adeta bir tuval manzarası, berrak deniz suyuyla ziyaretçilerini mest eden bir güzelliğe sahiptir. Bölgeyi, özellikle şehrin bunaltıcı havasından ve stresinden uzaklaşmak isteyenler mesken tutuyor. Plajın büyük bir bölümü halk plajı olarak hizmet verdiğinden dolayı ücretsizdir.
- Doyran Göleti: 2002 yılında oluşturulan bu yapay gölün çevresi günümüzde mesire ve kamp alanı olarak kullanılmaktadır. Ne yazık ki göletin çevresinde herhangi bir tesis yapısı yer almadığından dolayı konaklamak için karşımıza en uygun alternatif olarak kamp yapmak çıkıyor. En derin noktasının 45 derece civarlarında seyrettiği gölete giriş ücretsizdir.
Konyaaltı’nın Meşhur Yemekleri
Konyaaltı’nın yöresel yemekleri nelerdir? Sizler için sıraladık:
- Enginarlı Girit Kebabı: Yunan mutfağından gelerek ülkemiz mutfağına giren bu leziz yemek; kuşbaşı et, enginar ve taze soğanla hazırlanmaktadır.
- Hülüklü Çorba: Gülüklü olarak da bilinen; nohut, salça ve köfteyle yapılan bu yöresel lezzet genellikle düğünlerde de çokça tercih edilmektedir.
- Hibeş: Hem yemek hem de sos olarak kullanılan hibeş; içerisinde yer alan baharat, sarımsak ve tahinden dolayı oldukça yoğun bir tada sahiptir.
Konyaaltı’ya Gidince Mutlaka Yapılacaklar
Konyaaltı’dan yapmadan dönmemeniz gerekenler şu şekildedir:
- Oldukça eğlenceli günübirlik turlarına katılmadan, Roma Hamamı ve Antalya Müzesi’ne uğramadan, Geyikbayırı Mağarası’nın derinliklerinde kaybolmadan, Konyaaltı plajında güneşlenmeden ve bölgenin yöresel lezzetlerini yemeden dönemeyin!