Türkiye’nin Marmara Bölgesi’nde konumlanan Sakarya, ülkemizin en kalabalık 20. şehridir. Sakarya’nın tarihi Hitit Uygarlığı ile birlikte filizlenmeye başlamış, şehrin ismi klasik dönemlerde Bithynia olarak isimlendirilmiştir. Hititlerden sonra bölgeye Frigler hâkim olmuş; Frigler hâkimiyetini de Pers, Makedonya ve Roma İmparatorlukları izlemiştir. Milli mücadele döneminde önemli bir rol oynayan kent, 1954 yılında kadar Kocaeli’ne bağlı olarak yönetilmiş; bu yıldan itibaren ise il statüsüne kavuşmuştur.
Sakarya’da Gezilecek Tarihi Yerler
Sakarya’daki tarihi mekânlar şu şekildedir:
- Harmantepe Kalesi: Söğütlü ilçesinde yer alan bu Bizans eseri, Harmantepe köyü yakınlarında temellendirilmiştir. 12 ila 13’üncü yüzyıllarda Bizans İmparatorluğuna doğudan gelecek tehlikeleri önemle amacıyla, bir savunma kalesi olarak yapılan yapının yüksekliği 10 metreye kadar çıkmaktadır. Tuğla kullanılmayan kalede yapı malzemesi olarak sadece moloz taşı ve kireç harcı kullanılmıştır. Küçük bir tepe üzerinde yer alan kalenin girişi güney cephesindedir.
- Rahime Sultan Camii: Osmanlı padişahı Abdülmecit’in dördüncü karısı Rahime Sultan tarafından yaptırılan cami, Sapanca’ya bağlı Uzunkum ilçesinde yer almaktadır. 1892 yılında inşa edilen cami, dikdörtgen planlı bir formda olup yığma taş malzemeyle örülmüştür. Oyma işçiliği ile mimari detaylarını ön plana çıkaran caminin içerisinde bir de kitabe yer almaktadır.
- Justinianus Köprüsü (Beşköprü): Bizans İmparatoru Justinianus tarafından MS 559 560 yıllarında yaptırılan bu taş köprü Sakarya Nehri üzerinde yer almaktadır. İmparatorluğun, doğu vilayetlerine ulaşım açısından kolaylık sağlaması için inşa ettirilen yapı, taş malzemeden inşa edilmiştir. 365 metre uzunluğuyla dönemin mimari tekniklerini gözler önüne seren köprü, 2018’de UNESCO tarafından Dünya Mirası Geçici Listesi’ne eklendi.
Sakarya’da Gezilecek Doğal Güzellikler
Sakarya’daki doğa harikaları şu şekildedir:
- Sapanca Gölü: Sakarya ve Kocaeli illeri sınırlarını çevreleyen ve Sakarya il merkezine 12 kilometrelik bir alana yayılan göl, tektonik kökenli tatlı su gölüdür. 80’e yakın kuş türüne ev sahipliği yapan göl, 61 metre derinliğinde ve 16 kilometrelik bir uzunluktadır. Gölü çevreleyen birçok kafe ve restoran yer almaktadır. Yılın yorgunluğunu atmak için muhteşem bir atmosfere sahip olan bu gölü mutlaka ziyaret etmelisiniz.
- Maden Deresi: 1914 yılında Fransızların bölgedeki maden yataklarını terk etmesiyle doğaya teslim olan Maden Deresi, Sakarya’nın Kocaali ve Karasu ilçelerinin arasında konumlanmıştır. Günümüzde Dere çevresinde madenlerden kalan ray ve tünellere rastlamak mümkündür. 30 kilometre uzunluğa sahip dere, kaynağını Çam Dağı’ndan alıyor. Özellikle doğa yürüyüşleri, piknik ve fotoğrafçılık için muazzam bir ambiyansa sahip olan bu dereye kişi başı giriş ücreti 20 TL’dir.
- Acarlar Longozu: Türkiye’nin tek parça halindeki en büyük longoz ormanı olan bu bakir güzellik, tipik bir kıyı set gölü oluşumuna sahiptir. Karasu ilçesinde yer alan Acarlar Longozu, benzersiz doğal güzelliğiyle her yıl binlerce gezgini bünyesinde ağırlıyor. Longoz’un tanımlamasını yapmak gerekirse: Akarsu içerisinde yer alan kum, çakıl parçaları akarsu ağızlarında set kurarak suyun denize kavuşmasını engelliyor. Bu seti aşamayan akarsu iç kısımlarda birikmeye başlıyor ve böylece longoz oluşur. Dünya da eşi benzerine oldukça az rastlanan bu doğal oluşuma en kısa zamanda şahit olmanızı tavsiye ediyoruz. Giriş ücretsizdir.
Sakarya’nın Meşhur Yemekleri
Sakarya’nın yöresel yemekleri nelerdir? Sizler için sıraladık:
- Pekmezli Ayva Dolması: 16’ıncı yüzyılda Osmanlı mutfaklarında günümüze ulaşan bu damak şöleni tatlının püf noktası pekmezinde saklı.
- Adapazarı Usulü Kuzu But: Büyük bir tencerede pişen kuzu budunun küçük parçalar halinde doğranan tereyağı ile renklendirilmesiyle oluşan bu yöreye has lezzet, Sakarya’nın en ünlü lezzetlerinden biri.
- Islama Köftesi: Türkiye’ye yerleşen göçmenler ile birlikte mutfağımıza dâhil olan Islama Köftesi’nin püf noktasını kemik suyuna batırılan ekmeklerinde saklı.
Sakarya’ya Gidince Mutlaka Yapılacaklar
Sakarya’dan yapmadan dönmemeniz gerekenler şu şekildedir:
- Sapanca Gölü’nü ziyaret etmeden, Sakarya Müzesini gezmeden, Çark Caddesi’nde turlamadan, meşhur ıslama köftesini tatmadan ve Kuzuluk Kaplıcasının şifalı sularında yıkanmadan dönmeyin!
