Mersin iline bağlı bir ilçe olan Silifke, Mersin il merkezine 85 kilometrelik mesafede yer almaktadır. İ.Ö. 7. yüzyılda İyonlar “Holmi” adıyla bölgede bir koloni kurmuşlardır ancak korsanların devamlı baskınları sonucu zayıflamışlar ve yıkılmaya yüz tutmuşlardır. Helenistik dönemde de Mısır krallıkları arasında sürekli el değiştiren bölge, 1417 yılında Osmanlı topraklarına katılmıştır. İlçenin ismi başlangıçta “Seleukia” olup daha sonra Silifke’ye evirilmiştir. Bölge 1933 yılından sonra ilçe statüsüne kavuşmuştur.
Silifke’de Gezilecek Tarihi Yerler
Silifke’deki tarihi mekânlar şu şekildedir:
- Aya Tekla Kilisesi: Silifke ilçesine ortalama 4 kilometre uzaklıkta yer alan kilise, Anadolu’da Hristiyanlığın en eski merkezlerinden biridir. Aya Tekla, Aziz Pavlus’un konuşmalarından etkilenerek Hristiyan olmuş ve dini yaymak için çabalamıştır; ancak o dönemde dini propagandalar suç olduğundan dolayı yaşamını Silifke yakınlarındaki bir mağarada geçirmiştir. Hristiyanlığın serbest kalmasıyla birlikte mağara kiliseye çevrilmiştir. Bu yeraltı kilisesine giriş herhangi bir ücrete tabi değildir.
- Helenistik Anıt Mezar: 2 bin 300 yıllık bir tarihe sahip bu anıtın, Selevkos ya da Olba krallığına ait olduğu düşünülmektedir. Dor biçimindeki mimarisiyle bölge genelinde yegâne bir eser olan bu lahitin yüksekliği, 15 metre kadar uzanan piramit çatılı bir yapıdadır. Anıt mezarın detaylarına şahit olmak için herhangi bir ücret talep edilmemektedir.
- Olba Antik Kenti: Tarihte önemli bir yere sahip bu antik kent, Olba krallığının bir zamanlar başkentiydi. Aynı zamanda önemli bir ticaret merkezi olarak da bilinen kent, Hristiyanlık döneminde dini açından da ön planda bir yerleşim yeridir; bu sebeple kentte birçok dini yapı kalıntısına rastlamak mümkün. Antik kentte günümüze kadar ulaşmayı başaran en önemli yapı ise Septimus Severus zamanında yaptırılmış olan çeşme ve 150 metre uzunluğa sahip iki katlı su kemeridir. Antik kente kişi başı giriş ücreti ise 10 TL’dir.
Silifke’deki Gezilecek Doğal Güzellikler
Silifke’deki doğa harikaları şu şekildedir:
- Yapraklı Koy: Silifke’nin en güzel koylarından biri olan Yapraklı Koyu, turkuaz renkli suyuyla adeta bir havuz görünümdedir. Deniz içerisinde yer alan soğuk su kaynağı sebebiyle her daim temiz olan bu koy, yeşilin ve mavinin en güzel tonlarını ziyaretçilerine sunmaktadır. Koy oldukça küçük olduğundan dolayı denize girerken şezlong ve şemsiyeye ihtiyaç duyabilirsiniz. Sezonluk olarak değişen fiyatlarıyla birlikte şemsiye, duş ve şezlong fiyatları 2019 yılında 25 TL’dir.
- Astım Dilek Mağarası: Narlıkuyu kasabasının Hasanaliler mahallesinde yer alan bu mağara astım hastalarına iyi geldiği ve içerisinde dilek tutulduğundan dolayı bu adı almıştır. 20 bin yıllık tarihi olduğu düşünülen mağara, 1987 yılında ziyarete açılmıştır. Mağaraya giriş ücreti ise 35 TL’dir.
- Boğsak Koyu: Bölgenin öne çıkan en güze koylarından biri olan Boğsak Koyu, Yeşilovacık mahallesinin kıyısında yer alan bir adacık konumundadır. Ada üzerinde herhangi bir aktif yerleşim yeri bulunmamaktadır. Aynı zamanda mavi bayraklı denize sahip olan koyu genellikle caretta caretta kaplumbağalar mesken tutmaktadır. Kamp yapmak için oldukça uygun bir alternatif olarak karşımıza çıkan koy da tesis alternatifleri de bulunmaktadır.
Silifke’nin Meşhur Yemekleri
Silifke’nin yöresel yemekleri nelerdir? Sizler için sıraladık:
- Silifke Yoğurdu: Türkülerle adını ülkemizin dört bir yanına duyuran bu yöresel lezzet, Yörüklerin çiğ tanelerinden mayalayarak ürettiği yoğurttan gelmektedir.
- Topalak Çorbası: Yuvarlak bulgur köftelerinden yapılan bu lezzet, nohut ve kuşbaşı etle birlikte pişirilerek servis edilmektedir.
- Batırık: Bu yöresel lezzet için mercimek köftesinin biraz farklı bir türü diyebilir. İnce bulgur, az miktar tahin ve susamdan yapılan yemeğin kuru ve sulu olmak üzere iki farklı çeşidi vardır.
Silifke’ye Gidince Mutlaka Yapılacaklar
Silifke’den yapmadan dönmemeniz gerekenler şu şekildedir:
- Aya Tekla Kilisesi ve Olba Antik Kenti’ni gezmeden, Yapraklı Koyu’nda serinlemeden, Astım Dilek Mağarası’nın şifalı atmosferinde nefes almadan ve Silifke’nin yöresel yemeklerini tatmadan dönmeyin!
