İlçe, Beyşehir gölünün batısında yer alan Toros dağlarının kuzey kolu olan Anamas dağlarıyla bütünleşmektedir. İlçe; doğudan Beyşehir, batıdan Aksu ve kuzeyinde Şarkikaraağaç ilçeleriyle çevrelenmiştir. Denizden 1150 metre yüksekliğe sahip ilçenin adı; yeni şehir anlamına gelen “Yenişar” kelimesinden türemiştir. Tarih boyunca pek çok uygarlığa kol kanat germiş olan ilçenin tarihi M.Ö. 4000’li yıllarına kadar uzanmaktadır. Belde ilçe statüsüne 1991 yılında kavuşmuştur.
Yenişarbademli’de Gezilecek Tarihi Yerler
Yenişarbademli’deki tarihi mekânlar şu şekildedir:
- Kubad-ı Abad Sarayı: Beyşehir gölünün kuzeybatı cephesinde yer alan Kubad-ı Abad Sarayı, Yenişarbademli ilçe merkezine 2,5 kilometrelik bir uzaklıkta yer almaktadır. I.Alâaddin Keykubad tarafından inşa ettirilen yapının arkeolojik kazı çalışmaları günümüzde de aktif olarak devam etmektedir. Günümüze ulaşmayı başaran tek Selçuklu sarayı olan bu yapı Anamas Dağları’nın eteklerinde yer almaktadır. Saraya giriş için herhangi bir ücret talep edilmemektedir.
- Kız Kalesi Adası: Manyas Kuş Cenneti’nden sonra ülkemizin 2. kuş cenneti olan bu ada, Kubad-ı Abad Sarayı’nın 3 km kuzeydoğusunda konumlanmıştır. Kubad-ı Abad Sarayı’nın haremliği ve tersaneliği olarak inşa edilen yapı, 230’dan fazla kuş türüne ev sahipliği yaptığından dolayı kuş cenneti olarak da adlandırılmaktadır.
- Gorgorum Antik Kenti: Yenişarbademli sınırlarında bulunan bu keşfedilmemiş cennet, Roma ve Bizans dönemlerinde Gorgorum Antik Kenti olarak isimlendirilmiş. Ancak antik kentle ilgili kapsamlı çalışmalar yapılmadığından dolayı elimizde yer alan veriler oldukça sınırlıdır.
Yenişarbademli’deki Gezilecek Doğal Güzellikler
Yenişarbademli’deki doğa harikaları şu şekildedir:
- Pınargözü Mağarası: İlçe merkezine 8 kilometre uzaklıkta yer alan Pınargözü Mağarası, Çaydere ormanlarının içinde yer alan bir su mağarasıdır; ayrıca mağara içerisinde büyük bir çağlayan da yer almaktadır. 1995 yılından günümüze kadar süren çalışmalar ışığında, mağaranın sonuna hala ulaşım sağlanmamıştır. Ölçülen anlık uzunluğa oranla ülkemizin en uzun mağarası olan Pınargözü Mağarası, oldukça geniş bir floraya da ev sahipliği yapmaktadır. Turizm açısından da Avrupa’nın en uzun mağarası kabul edilen mağaranın içerisinde; gölcükler, şelaleler ve damla havuzları bulunmaktadır.
- Dedegöl Dağı: Yenişarbademli ilçesi sınırlarında yer alan 2,998 metre yüksekliğe sahip Dedegöl dağı, sahip olduğu rakımıyla Isparta’nın en yüksek dağıdır. Ülkemizin bilinen en uzun mağarası olan Pınargözü Mağarası da bu dağ içerisinde konumlanmıştır. Dağ, Batı Toroslardaki buzul bulunan tek dağdır. Yılın neredeyse tamamında karlı bir tepe görünümünde yer alan dağ; özellikle trekking ve tırmanış tarzı etkinlikler için ekstrem spor düşkünlerinin uğrak lokasyonlarından biridir.
- Karagöl: Yenişarbademli ilçe merkezine 8 kilometrelik bir uzaklıkta yer alan bu 2500 metrekare büyüklüğündeki buzul göl, doğanın kucağında konumlanmıştır. Dedegöl dağının doğusunda yer alan göl, denizden ortalama 2380 metreye varan bir yükseltiye sahiptir. Dedegöl dağlarının dik yamaçlarıyla çevrili bu tabi oluşum, sadece Karagöl ve Dedegöl dağının eteklerinde yetişen Dedegöl Çiçeğine ev sahipliği de yapmaktadır.
Yenişarbademli’nin Meşhur Yemekleri
Yenişarbademli’nin yöresel yemekleri nelerdir? Sizler için sıraladık:
- Top Tarhana: Tipik tarhana tariflerinden içine katılan malzemeler yönünden ayrılan çorba, yöre halkı tarafından özellikle kış aylarında çokça tercih edilmektedir.
- Banak: Genelde kalabalık aile toplantılarının vazgeçilmezi olan lezzet, koyun ya da dana etiyle hazırlanmaktadır. Görünüm itibariyle iskenderi andıran bu lezzetin en alt katmanına pide ekmeleri dizilerek servis edilmektedir.
- Su Peltesi: Yöresel tatların başında gelen Su Peltesi; mısır nişastası, şu ve şeker karışımından oluşan oldukça pratik bir tarife sahiptir.
Yenişarbademli’ye Gidince Mutlaka Yapılacaklar
Yenişarbademli’den yapmadan dönmemeniz gerekenler şu şekildedir:
- Dedegöl Dağı’na tırmanmadan, Pınargözü Mağarası’nın berrak sularında serinlemeden, Kubad-ı Abad Sarayı ve Kız Kalesi Adası’nın mimari detaylarına şahit olmadan, bölgenin yöresel lezzetlerini tatmadan dönmeyin!
